72 Metre Kubbede 72 Millet

Boğaz’ın yeni incisi ve görkemli mimarisiyle İstanbul’un çoğu noktasından rahatlıkla görülebilen Anadolu Yakası’nın yeni simgesi haline gelen Çamlıca Camii’nin çalışmaları hızla devam ediyor. Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, temeli 6 Ağustos 2013’te atılan Çamlıca Camii’nde yapılan çalışmalarla ilgili ve caminin tarihi serüvenini anlattı.

Cumhuriyet tarihinin en büyük camisi olarak belirtilen Çamlıca Camii’nin çalışmaları 750 kişilik dev kadroyla Üsküdar Sefa Tepesi’nde hız kesmeden devam ediyor. Caminin yapımıyla ilgili olarak dört minarenin 107,1 metre olması Malazgirt Zaferi’nin olmasını ve bununla beraber cami ana kubbesinin yerden yüksekliğinin 72 metre olması Türkiye’de yaşayan 72 milleti temsil etmesi, camiyi diğer camilerden ayıran en önemli özelliklerden sadece bazıları. Yedi tepeli kentin incisi Çamlıca Camii’nin bilinmeyenlerini İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk’e sorduk samimi yanıtlar aldık.

Bu caminin Türk mimarlık tarihindeki yeri nedir? Sanatsal özelliklerinden bahseder misiniz?

Çamlıca tepesine yapmakta olduğumuz bu caminin geleneksel anlamda külliye modern anlamda kompleks çalışması. Bunu tasarlarken derneğimizin tasarımcı mimarlardan talebi Selçuklu Osmanlı çizgilerine sahip bir cami çalışmasıydı. Şu anda da yaptığımız eser ağırlıklı Osmanlı çizgilerini bünyesinde barındıran klasik camilerimizin devamı olacak bir çalışma. Bu cami çalışmamız Türkiye’nin en büyük mabedidir. Bunda iddialıyız. Türkiye Cumhuriyeti’nin geldiği son noktalardan biridir. Aslında son nokta diyemeyiz bu tekamül meselesi. Niçin bunu öyle söylüyorum. Bir; biz bu projeyi Türkiye’de yaşayan mimarların katıldığı bir yarışmayla tespit ettik. İki kadın mimar; Bahar ve Hayriye Hanım’ın çizmiş olduğu konsept çalışmayla seçmiş olduk. Yarışmadan hemen sonra ihalemizi yaptık. Cami inşaatımız klasik tarzda bir cami; dört file ayağı üzerine oturan ana kubbeden ve dört yarım kubbeden onu destekleyen, diğer irili ufak kubbelerden meydana gelen kubbe sistemi var. Tabii klasik camilerde amatörce bilgimi paylaşıyorum. Ya Mimar Sinan’ın Selimiye’si gibi ana kubbeyi caminin ana gövdesine oturtacaksınız. Mekan bütünlüğü tam sağlanmış olacak. Veya Sultanahmet benzeri camilerimizde olduğu gibi dört file ayağı üzerine kubbe oturtulacak ve diğer yardımcı kubbelerle bunlar desteklenecek. Bu anlamda biz Selimiye, Sultanahmet üzerine yürüdük. Bunu söylerken asla Sultanahmet veya Süleymaniye’yi taklit etmedik. Biz Sultanahmet, Süleymaniye ve diğer bütün camilerde ecdadın yaptığı bütün eserlerden ibretler ve dersler aldık. Ama kopya etmedik.

MİMAR SİNAN’IN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ

Hangi kriterlere önem verdiniz?

Tabii caminin yapılmasında en önemli kriter Mimar Sinan’ın altın oran kriteri. Usta Sinan’ın cami yapımına getirdiği en önemli özelliktir. Bu yüzden Mimar Sinan geçilemiyor. Geçilme şansı da yok.

Altın oran nedir biraz açar mısınız?

Altın oran, insan vücudunun organlarının birbirlerine olan oranının adıdır. Yani gözünüzün yüzünüze, ağzınızın burnunuza, kısaca görünür organlarınızın oranına denir. Üstad bu altın oranı cami mimarisine taşıdı. Bu yüzden Mimar Sinan’ın yapmış olduğu eserler elbette ki pozitif anlamda tenkit edilir. Nasip oldu Süleymaniye caminin kubbelerini gezdim. Akustiği gördüm. Mihrap tarafında durdum. Arkadaşım cami giriş kapısı üzerinde durdu. Birbirimizle fısıldayarak konuştuk ve anlaştık. Arada ki mesafe 30 metre idi. Usta mimar çalışmış, altın oranı cami mimarisine taşımış. Gidin Süleymaniye Cami’sine ölçülerini alın. Pencere, kapı, mihrap, sütun, başlıklar ve kubbenin ölçülerini alın birebir yapın çok güzel bir şey yaparsınız. Taklit etmiş olursunuz. Ama ben Süleymaniye gibi yapacağım deyip, onun ölçülerini 2 metre şaşırtırsanız ahenk bozulur. Usta Sinan cami mimarisine bir ahenk getirmiştir. ‘Bizde bu ahengi buraya nasıl yansıtırız’ diye düşünürken. Baştan bir kabulle yola çıktık. Sayın Cumhurbaşkanımızın o günkü Başbakanlık vazifesi zamanında 29 Mayıs 2012 tarihinde Kandilli Geleneksel El Sanatları merkezi açılış merasiminde Çamlıca’ya büyük bir cami yapacağız sözü ile serüvenimiz başladı. Büyük bir camiden kasıt ne? Tabii ki düşünceler doğrultusunda hareket ettik, 15 bin metre karelik alana cami yapalım fikri ortaya çıktı. 15 bin metre karelik alana cami yapacağız dediğiniz zaman oranlar çıkıyor zaten. Altın oranı hesaplıyorsunuz diyorsunuz ki minare en az 100 metreden fazla olmalı. Altı tane minare yapıyorsunuz 4 tanesi 107.1 metre yükseklikte üçer şerifeli, 2 tanesi 90’ar metre yükseklikte ikili şerife olarak yapıldı.

Neden 107.1 metre bunun bir sebebi var mı?

Caminin dört minaresinin 107.1 metre olması 1071 Malazgirt Zaferini simgelemektedir. Ana kubbenin 72 metre yükseklikte olması Türkiye’de yaşayan 72 milleti temsil ediyor. Bununla beraber ana kubbenin 34 metre çapı olması ise İstanbul’u simgelemektedir.

Caminin finansı nasıl sağlanıyor hangi bütçeyle yapılıyor?

Türkiye’de yaşayan bireysel ve kurumsal firmaların bağışlarıyla yapıyoruz. Bu yüzden topladığımız paranın yüzde 100’ünü bu cami için harcıyoruz. Prensip olarak elden para kabul etmiyoruz. Bağışların tamamını banka üzerinden kabul ediyoruz. Ödemelerimizin de tamamını banka üzerinden yapıyoruz.

PROJEDE 750 KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANIYOR

Cami çalışmasında kaç kişi çalışıyor?

Hafriyat çalışmasına başladığımız 29 Mart 2013 tarihinden bu tarafa her gün 600-700 kişiye kadar ulaşan sayı oldu. İstanbul içinde ve dışında 15’e yakın atölye de bizim için eserler üretiliyor. Ortalama 750 kişilik bir insan gücüyle bu projeyi ayağa kaldırmaya gayret ediyoruz.

CAMİNİN YAPIMI TAMAMEN İHTİYAÇ

İstanbul’da bu kadar cami varken neden Çamlıca Camii?

Çamlıca tepesinde yaptığımız cami projesi resmi adı Çamlıca Camii değil. Şu an ki resmi adımız ‘Çamlıca Tepesi Camii Projesi.’ Çok güzel bir ismi olacağına inanıyorum. Proje ihtiyaçtan çıktı. Tabii 50 metre ötemizde de cami var.  Süleymaniye Camii’nin etrafında da onlarca cami var. Burası bir rüma cami, yani insanımız günlük ibadet ihtiyaçlarını evine ve iş yerine en yakın camide karşılar. Çünkü camide ibadetini yapıp evine veya dükkanına geçer.

ÜSKÜDAR İSTANBUL’DAN ÖNCE MÜSLÜMANDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan için bu caminin önemi nedir?

Cumhurbaşkanının mahallesinde yapıyoruz, evine 200 metre uzaklıkta. Tevafuk tabii. Artı biz fethi gören şehirdeyiz. Üsküdar İstanbul’dan önce Müslüman, Anadolumuzun batıya bakan en ucundayız. Anadolu yakasında bir cami ihtiyacı gibi birçok sebeple ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cami muhabbetti tüm milletimizce bilinmekte. Tabii ki muhabbet elbet ki ihtiyaçları karşılama üzerine yapılıyor. Kendilerinin bize görev vermesiyle beraber hareket ediyoruz. Hızlı bir şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Devlet başkanımız bizimle çok yakından ilgileniyor. Cumhurbaşkanımız camiyi sıklıkla ziyaret ediyor etmediği zaman sözlü veya yazılı olarak kendisini cami çalışmaları hakkında bilgilendiriyoruz. Talimatlarını alıyoruz ve çalışmalarımıza devam ediyoruz.

60 BİN KİŞİ AYNI ANDA İBADET EDEBİLİR

Caminin kapasitesinden bahseder misiniz?

Camimizde halı serili alan 25 bin kişi, avluda 12 bin 500, dış avlularda 22 bin 500 kişi ibadet edebilecek. Yani 60 bin kişi camimizde aynı anda ibadet edebilecek. Birkaç yüz bin kişi cenaze namazı kılabilecek. Anadolu yakasında kalabalık cenaze namazları için cami avluları çok yeterli değil. Çamlıca’da yaptığımız bu caminin avlularının Anadolu yakasındaki cenaze namazlarına çok iyi hizmet vereceğine inanıyorum.

AVRUPA YAKASINDA OLAN  SİLUETİ ANADOLU YAKASINA TAŞIDIK

Peki Çamlıca Camii’0ni diğerlerinden ayıran özellik nedir?

Cuma camileri daha merkezi yerde daha çok insanların buluştuğu bir camidir. Bu camide bir rüma cami olarak değerlendirilebilir. Cuma, kadir gecesi, mübarek geceler ve bazı sabah namazlarında çok yoğun cemaati toplayacağına inanıyoruz. Artık Avrupa Yakası’nda bulunan tarihi silueti bu tarafa taşıdık. Anadolu yakasında çok fazla insanı ibadet için bir araya getirecek cami eksikliğinden yaptık. Bu eser salt bir cami değil. Bizim burada sosyal donatı alanlarımızda 11 bin metrekare müzemiz, 3 bin 500 metrekare sanat galerimiz, 3 bin metrekare kütüphanemiz, bin kişilik konferans salonumuz, 3 bin 500 araçlık kapalı otopark, sekiz tane sanat atölyesi bunun yanında değişik amaçlarda toplantı odaları ve salonlarımız var. Sivil savunma anlamında 100 bin insanın barınabileceği kapalı alana sahibiz. İstanbul’da yaşanacak bir deprem sırasında ki biz buranın emniyet istatistik katsayısını İstanbul için düşünülenin üstünde bir katsayıyla hesapladık. Burası 100 bin insanı barındırabilecek alana sahip.

TAMAMEN DOLDUĞU GÜNLERİ GÖRECEĞİZ

Cuma günü burası dolabilecek mi?

Biz yapmakla mükellefiz dolduran dolduracak. Tabii ki sebepler aleminde tahminlerimiz düşüncelerimiz var. Küçük bir örnek vereyim; geçen sene bir geceliğine burada ibadet ettik. 18 bin kişi geldi. Bir o kadar insan da gelemedi. Burası da bir merkez cami olarak yola çıkacak. İsteriz burada her sabah namazını birlikte on binler kılsın. Hayal görmek başka bir şey realite başka bir şey. Ama bu caminin tam dolduğu zamanı göreceğiz.

Çamlıca camisi ne zaman açılacak?

Açılış için bir tarih veremiyorum. Bizi ilgilendiren bizim dışımızda işler var.

Nedir bunlar?

Bir çevre işleri, iki cami çevresinde bulunan televizyon vericilerinin kaldırılması, üç; bizim de istifade edeceğimiz bir yol ve tünel çalışması. Kendimizi şartladık bu sene bitirmeyi planlıyoruz. Açmayı değil bitirmeyi planlıyoruz.

You may also like...