Millet İttifakı’nın adayını Süleyman Soylu Biliyor

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Millet İttifakı’nın dördüncü toplantısı sonrası Millet İttifakı’nın adayının belli olduğunu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun adayın kim olduğunu bildiğini söyledi.

Mehmet Bayar Selçuk Özdağ

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi liderlerinin oluşturduğu “6’lı masa”nın dördüncü toplantısı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ev sahipliğinde 29 Mayıs Pazar günü yapıldı. Gerçekleşen toplantı sonrası 24. 25. 26. dönem Manisa Milletvekili ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Millet İttifakı’nın adayı hakkında Gazeteci Mehmet Bayar’a birtakım önemli açıklamalarda bulundu. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ, ortak adayın belli olduğunu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun adayın kim olduğunu bildiğini söyledi. Özdağ: “Adayımız belli. Adayımızı açıklatacağız. Erdoğan, Bahçeli, Soylu, Perinçek ve Destici’ye açıklatacağız bizim adayımızı açıklama görevini onlara vereceğiz. Masada olup biten her şeyi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu biliyor. Adayımızı da biliyor. Altılı masanın adayını da biliyordur.  Süleyman Soylu sürekli dedikodu yapıyor.“ ifadelerini kullandı.

AK Parti’den 50’ye yakın milletvekili için istişare içerisinde olduğunuzu söylediniz. Bu süreç nasıl olacak seçime yakın bu isimler Gelecek Partisine mi dahil olacak?

AK Parti, MHP ve DYP geçmişteki milletvekilleri ve hali hazırda olan milletvekilleriyle görüşmelerimiz devam ediyor. Çünkü onlarda ortamdan şikayetçiler. Çözülmelerin olduğunu görüyorum. AK Parti ve MHP’den istifalar oluyor. İl başkanlığı ve yönetici tarafından. Bu istifalar giderek artacak. Ortak Cumhurbaşkanı adayımızı açıkladıktan sonra ve milletvekili seçiminde yöntemimizi belirledikten sonra bu istifaların artacağını göreceksiniz. Görüşmelerimiz halen devam ediyor.

Millet ittifakı içerisinde HDP yer alacak mı?

HDP, Millet İttifakı kurulmadan önce HDP, Ankara’da 3 ay önce toplantı yaparak 6 sosyalist, Marksist, Leninist solcu partilerle ittifak yaptıklarını söylediler. HDP 3.blok olarak çalışmalarına devam ettiğini açıkladı.

HER PARTİDE KÜRT SEÇMENLER VAR

Kürt seçmenler politikanız nedir?

Türkiye’de Türk, Kürt, Laz, Arap, Boşnak, Azeri, Gürcü seçmen demek doğru değil. Neden doğru değil? Etnik kimlik ve mezhep üzerine siyaset yapılmaz. Siyaset Türkiye’nin sosyoekonomik, sosyokültürel ve sosyoekonomik meselelerine yaklaşım tarzlarımız bunların sorun ve çözüm önerileri üzerine siyaset yapılır. Türkiye’de Türk vatandaşlarımız kendisini Kürt olarak takdim eden Kürdüm diye vatandaşlarımız her partide var. Türkiye’de şu an seçime girecek 27 Parti içerisinde bütün partilerde Kürt seçmen var Türk seçmen var. Bizim herkese hitap eden bir parti politikamız var.

TÜRKİYE’DE PARTİZANLIK DİZ BOYU

Hitap ettiğimiz politika nedir?

Hitap ettiğimiz demokrasidir. Devleti liyakat ve ehliyetle buluşturmaktır ve hukuku adaletle taçlandırmaktır. Eğitimde fırsat eşitliğidir ve gelir dağılımında adalettir. Şeffaflıktır ve denetlenebilirliktir. Objektif tarafsız yargıdır. Objektif tarafsız bağımsız medyadır, özgür medyadır. Aynı zamanda kuvvetler ayrılığı ilkesidir. Özgür, bağımsız kamuoyudur ve bunlarla beraber ortaya çıktığımız zaman Türkiye’de vatandaşım diyen hangi mezhepte, hangi ideolojiye sahipse herkes faydalanacaktır. Aksi taktirde bir sistem kuramazsanız, demokrasi inşa edemezseniz, İktidara kim gelirse o iktidar mensupları Türkiye’nin nimetlerinden istifade ederler. Geri kalanlar tukaka olur. Bugünkü iktidarda Cumhur Partisi var. Eş genel başkanları var. Erdoğan ve Bahçeli. Yandan eş genel başkanları var. Doğu Perinçek gibi, Mustafa Destici gibi. Burada Cumhur Partisi’ne mensupsanız Kürt de olsanız, Türk de olsanız, Alevi de olsanız, Sünni de olsanız istifade edersiniz. Değilseniz iktidar partisinden yana değilseniz Evliya da olsanız, en büyük vatansever de olsanız, en büyük bilim adamı da olsanız değerlendirilmezsiniz. Türkiye’de partizanlık diz boyudur. Türkiye’de iktidarlar millete hizmet etmek için iktidar olmuyorlar. Önce kendilerine, sonra partilerine, daha sonra partililerine, kalırsa tavşanın suyunun suyu millete hizmet ediyorlar.

İktidarda isen birinci sınıf kaymak tabakasındansın. Değilsen marabasın. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli’nin söylediği gibi FETÖ’nün uzantısıdır, PKK’nın uzantısıdır, egemen güçlerin uzantısıdır. Türkiye’de çok partiden anladıkları da sadece 3 buçuk partidir.

Gelecek Partisi olarak 2023 için en büyük vaadiniz nedir?

En büyük vaadimiz demokrasi, insan hakları, şeffaflık, eğitimde fırsat eşitliği, gelir dağılımında adalet ve aynı amanda denetlenebilir bir Türkiye. Hesap veren bürokrasi herkes için geçerli. Bugün iktidarın yaptığı gibi 90 lirayı 10 kişiye, 10 lirayı da 90 kişiye taksim etmek istemiyoruz. 100 lirayı millete taksim etmek istiyoruz ve Türkiye’de milletin devletini kurmak, milletin vatanını inşa etmek görevimizdir.

Z KUŞAĞI ÖZGÜRLÜK TÜRKİYE İSTİYOR

2023 seçimlerinde 64 milyon seçmenin 18 milyonunu oluşturan, yüzde 16’sı ilk defa oy kullanacak. Gelecek Partisi olarak yeni seçmenler için nasıl politakalar izliyorsunuz?

Z Kuşağı özgür bir Türkiye özlemi içerisinde. Bizim partimizin adı özgürlükçü demokrasi. Fikirde özgürlük, inançta özgürlük ve teşebbüste özgürlük getireceğiz. Biz gençlere mülakatsız, torpilsiz bir gelecek vadediyoruz. Zeki misin, yetenekli misin? Hakim, kaymakam, polis, öğretmen olacaksın. Ben zeki ve yetenekliyim partili değilim ve referansım yok o zaman ben dışlanırım. Türkiye’de KPSS’den 90 puan alan öğretmen atanamıyor ama 60 puan alan öğretmen ise mülakatta atanıyor. Bu Türkiye’nin eğitimine de bürokrasine ihanettir. Bugünkü iktidar Müslümanız diyorlar. Peygamberimizin Mekke’yi fethettikten sonra ki Mekke’nin anahtarını Hz. Ali aldıktan sonra gelen ayeti hatırlatıyorum onlara “Emaneti ehline veriniz” Liyakatla ehliyeti korudunuz mu? Mülakatı getirdiniz. Niçin? Bülent Ecevit, KPSS’yi getirmişti niye deldiniz? İslam’da torpil var mı? İslam’da birilerini korumak var mı? Ne kadar Müslümansınız? Soruyorum iktidarda olanlara. En büyük vaadimiz adalet, liyakat, ehliyet, şeffaflık ve Türkiye’de demokrasi.

TÜRK LİRASI PUL OLDU

Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 46,44’ ten yüzde 57,92 ’ye, dolar tahminini 16,85 TL ’den 17,57 TL ’ye yükseltti. Yıl sonun da Türkiye ekonomisi neler bekliyor?

Bunlar Pinokyo gibiler. Pinokyo neydi? Yalan söylediği zaman burnu uzardı. Bunların burnu uzasın. Başka türlü yalan söylediklerini nasıl tespit edeceğiz? Ben evime giren domatesin, salatalığın, peynirin, makarnanın, kullandığım elektriğin, doğalgazın ve suyun fiyatına bakarım. Türkiye’de artık insanlar tatil yapamıyor. İnsanlar Ankara’nın köylerinde yaşıyorlar ama Ankara’nın içerisini görmüyorlar. Manisa’da köylerde yaşayanlar Manisa merkezi görmüyorlar. Türkiye’de 84 milyon vatandaş var. 60 küsur milyon seçmen var dedik. Vatandaştan kaç kişisi Bodrumu, Fethiye’yi, Mudanya’yı görmüştür? Kaç kişi İstanbul’u görmüştür? Hangi aile çocuklarıyla bir araya gelir 20 günlük tatil yapabilmiştir? Türkiye’de fakirlik artık diz boyu haline gelmiştir. Türk lirası artık puldur. Türk pasaportu artık değersizdir. O nedenle Merkez bankasını yönetenler Pinokyo’dur. Burunlarının uzadıklarını biz görüyoruz ama onlar görmüyorlar.

Kur korumalı mevduat hesaplarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğer paranızı dövizde tutarsanız döviz dışarından geliyor. O zaman tutmayacaksınız. Size faizini veriyorum.  Para basarak bu açığı kapatıyorum. Kâğıt nasıl olsa. Onlar için fark etmiyor. Çünkü onlar için önemli olan iktidarda kalmak. Bu nedenle enflasyon artıyor. Bu onlar için fark etmiyor. Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 12 bin dolardan 7 bin dolara indi. Ama bazılarının 50 bin dolara çıktı bazılarının da bin dolara düştü. Her geçen gün yaşam standartları düşüyor. Bugünkü yöneticilerin umurunda değil. 5, 7, 8, 9, 10, 11 yerden maaş almaya devam etsinler. Az kaldı merak etmesinler Keser döner sap döner gün gelir hesap döner.  Hesabı soracak bir objektif, bağımsız ve tarafsız yargı oluşturacağız. Yargıyı bağımsız ve özgür yapmak görevimiz. Görevimizi yerine getirince yargı gerekeni yapacaktır nasıl olsa.

TÜRKİYE’YE KAÇ KİŞİNİN GİRDİĞİNİ BİLMİYORUZ

Zafer Partisi genel Başkanının sığınmacılar üzerine izlediği politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bakın bu mesele ne Ümit Özdağ’ın dediği gibi zorla göndeririz meselesidir ya da birilerinin yaptığı gibi sınırlarımızı yol geçen hanı yapıp Afganistan, Pakistan, Suriye ve diğer ülkeden gelin kardeşim gelin burası misafirhanedir. Neden sınırlarımızı açtınız. Cumhurbaşkanı Erdoğan- ABD Başkanı Biden görüşmesi sonrasında “dünyanın en korunakları sınırlarımız var” diyordu Süleyman Soylu efendi, ne oldu? 300 bin kişi geri göndermişiz. Kaç bin kişinin girdiğini bile bilmiyoruz. Hepsi Pinokyo gibi. Suriye savaşında Türkiye’nin kapılarının açılıp herkesi içeri almaları doğru değildi. Bazıları savaştan bazıları orada olan diktatörlükten bazıları orada olan kötü hayattan kaçtı. Bugün Avrupa’ya gitme hevesinde ise gençler, Suriye’de olanlar ise Türkiye’ye gelme hevesindeler. Devlet otoritesinin olmadığı yerde gece kimin kapınızı çalacağını bilemezsiniz. Mal ve can güvenliğiniz olmadığı yerde yaşamak istemezsiniz. Devlet yöneticilerinin en büyük görevi nedir? Vatandaşlarının can ve mal güvenliğini korumaktır. O nedenle kapıların Suriye’den gelen herkese açılması doğru değildir. Güneydoğu bölgesinde terör nedeniyle veya başka nedenlerle göç eden insanları dahil kendi ülkemizde 100-150 yıl yaşayan Mersin’e gidişlerine Manisa’ya gidişlerinde bile göçü doğru yönetemedik bunula beraber gettolar oluştu. Orada çeşitli terör örgütü mensuplarına eleman devşirdiler hem de bulundukları şehirlerde kamplaşma ve kutuplaşmaya neden oldular. Bu entegrasyonu bile sağlayamadı devleti yönetenler. Ümit Özdağ’ın söyledikleri de doğru değil. Bugünün hükümetin ide herkese kapılarını açması doğru değil.

DEVLET AKLIYLA HAREKET ETMEMİZ GEREKİYOR

Nereye gidecek peki bu süreç?

Bunların adı sığınmacı mülteci olmalarını biz sağlayacağız. Avrupa 1.9 milyon mülteci aldı. Avrupa diyor ki biz nitelikli adamı alırım. İkinci bir husus ise kimin mülteci olacağına biz karar vereceğiz. Üç Cumhurbaşkanı Erdoğan- ABD Başkanı Biden görüşmesinin detaylarını bilmemiz gerekiyor. Görüşme sonrası Afganistan’dan Türkiye’ye gelenler kimlerdi? Peki buradan Amerika’ya gidenler kimler? Onlarda Amerika hesabına çalışanlardı. Şeffaf bir Türkiye oluştuğu zaman, Suriye’de normalleşme BM ile birlikte Rusya ile İran’la birlikte anlaştıktan sonra herkes kendi ülkesine dönecektir. Dışarıya gidince üç gün beş gün kalınca kendi ülkemi, kendi evimi, kendi şehrimi özlüyorum. En iyi otelde kalsam bile evimi özlüyorum. Oradaki demokratik güven duygusunu oluşturarak, insanların can ve mal güvenliğini oluşturarak insanların Suriye’ye dönmesini sağlamalıyız. Ben sığınmacıyım dönmem. Ben mülteci olacaklar dönmezler. Sığınmacılar da gelir burada tatil yaparlar. Gelir çalışır para kazanır ülkesine döner. Kapılar açık olur. Ama ben ülkemde 7-8 milyon kimin olduğunu bile bilmediğim insanları beslemek zorunda değilim. Peki bunları tanıyor musun? Hangi görüşe mensup? Hangi dine mensup bilmiyorum. Hangi ahlaka mensup bilmiyorum. Türkiye’de yüzyıllardır beraber yaşadığımız CHP’liler niye muhacir olmuyor. Gelecek Partililere neden FETÖ’cü, PKK uzantısı diyorsun. Özellikle İslami duyarlılığı olan arkadaşlara sesleniyorum. Tanımadığımız Suriyelilere ensar muhacir ayrımı yapıyorsunuz da neden tanıdığınız CHP’lilere yapmıyorsunuz. Gelecek Partilileri neden dışlıyorsunuz. DEVA Partililere dolandırıcı diyorsunuz. İçinizden geldik be, daha düne kadar kardeştik sizinle. Aynı ideallere sahiptik. Çifte standart bunlar. Devletler akılla rasyonel yönetilir. Benim ihtiyaçlarım neler ona göre yönetilir.

Sığınmacılarla bir yorum yapıldığında, hemen şöyle diyorlar. Irkçısınız, Faşistsiniz, niye komünist değiliz. Bütün dünyadaki sürgünleri sağlayan komünist sistem. Balkanlardaki 5.5 milyon göçmeni, Sibirya’daki sistemi Komünistler inşa etti. Kolaycılığa kaçıyoruz. Kominizim kendisinin gerçekleştiremediği her yerdeki kendisine karşı herkese Faşist dedi. Komünizme, Faşizme ve Irkçılığa karşıyız. Bunun bir dengesini bulmak zorundayız. Biz Türkiye’yi sokakta bulmadık.   Avrupa neden almıyor bu insanları. Biz sınırlarımızı açtık insani olarak, vicdani olarak. Ama bunların bir dengesini bulmamız lazım. Devlet aklıyla hareket etmemiz gerek. İnsani olacağız, ahlaki olacağız, ama en önemli olarak insanımızı koruyacağız.

Millet ittifak için 3. İttifak iddiası gündeme geldi Gelecek, DEVA ve Saadet bir araya gelecek mi?

İttifak içinde ittifak yapılabilir. CHP ile İYİ Parti ittifak yaptı. İttifak içinde ittifak oldu. Mesela DP, iyi partinin içerisine girdi. Saadet CHP’nin içerisine girdi. Ali Babacan’ın ben kendi adımla gireceğim demiş olması bir yaklaşım tarzıdır. Saygı duyarız. Gelecek Partisi de kendi logosuyla mı girecek? Sanki CHP logosuyla mı girdi geçen seçimde. İYİ Parti Saadet Partisi logosuyla mı girmişti. Kendi logosu vardı. Hamleler de vardı. Her türlü opsiyon masamızın üzerinde. En çok milletvekili nasıl çıkaracak bu yöntemle seçime gireceğiz.

Millet İttifakı içerisinde yer alan partiler farklı bir ittifak içinde yer alabilir mi?

Daha henüz bunlar masada. Siyasetçiler olarak emin olmadığımız bir şeyi konuşmak istemeyiz. En çok kim kazanacaksa onu Cumhurbaşkanı yapacağız. Adayımız da belli zaten. Hangi yöntemle hangi metotla seçime gireriz ki Parlamento çoğunluğunu sağlarız. Çünkü parlamento çoğunluğunu sağlamamak kör topal ördek olmak demektir.

ADAYIMIZI SÜLEYMAN SOYLU BİLİYOR

Cumhurbaşkanı adayınız kim?                 

Yorum yok. Adayımız belli. Adayımızı açıklatacağız. Erdoğan, Bahçeli, Soylu, Perinçek ve Destici’ye açıklatacağız bizim adayımızı açıklama görevini onlara vereceğiz. Masada olup biten her şeyi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu biliyor. Adayımızı da biliyor. Altılı masanın adayını da biliyordur.  Süleyman Soylu sürekli dedikodu yapıyor.

ERKEN SEÇİM BEKLİYORUZ

Erken seçim bekliyor musunuz?

Ekim ayında seçim bekliyoruz. Ekim ayının son haftası veya Kasım ayının ilk haftası seçim bekliyoruz.

ÖZGÜR ALAN

Türkiye’deki tüm demokratlara sesleniyorum. Demokratlar, sağcılar, solcular, Aleviler, Türkler, Kürtler, Lazlar Çerkezler size sesleniyorum. Tüm ideolojilere sesleniyorum. Başka Türkiye yok. Burası son kalemiz. Kurduğumu devlet bizim devletimiz. Yüz yıllık Cumhuriyet iyisiyle kötüsüyle, eksiğiyle fazlasıyla bizim tarihimiz. Şimdi o eksikleri tamamlamak yanlışları yapmamak ve aynı zamanda son son kaleyi sonsuza kadar korumak Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.’ Eğitimde fırsat eşitliği, gelir dağılımında adaleti sağlarsak bir sistem inşa edebilirsek görevimizi yapacağız. Baki kalan kubbede bir hoş seda bırakmak isteyen 6 parti liderine selam olsun.

Kaynak göstermek şartıyla alıntı yapılabilir.

You may also like...